içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BAHÇELİ’nin PAX TURCİCA’sı ve ACELESİ !

Uzun yıllardır yaşamın tüm alanlarında, işlerin rast gitmediği kavganın, kargaşanın kutuplaşmanın her geçen gün arttığı bunla beraber ekonominin halkın ümüğünü sıktığı ve ülke sakinlerinin şirazesinin kaydığı Türkiye’de 1 Ekim 2024 günüyle beraber  ‘Kuzey ışıkları göründü’ metaforunu betimleyecek bir gelişme yaşandı.

2024 Yeni Yasama Yılı’ın meclis açılışında Türkiye siyaset tarihinde çok az rastlanır bir gelişme yaşandı. MHP’nin 6 Temmuz 1997 yılından bu güne genel başkanlığını yaparak partinin kurucusu olan ve Türk milliyetçiliğinin Kültü Alparslan Türkeşi dahi  hatıratlarda bırakan Devlet Bahçeli, Kızılelmacılar haricinde kimsenin aslında çok da bilmediği bir hamle yaparak Kürt siyasi partisi DEM Parti grup sıralarını ziyaret edip milletvekilleriyle tokalaşarak yeni bir barış-çözüm –kardeşlik sürecinin fitilini yakmış oldu.

İllaki bu yazıyı bize yazdıracaklardı.Belliydi gerçi yapılan açıklamalardan ve ortaya konulan pratiklerden.. Kısmette Bahçeli’nin PaxTurcica’sını yazmak da varmış bir de acelesini..

Bahçeli’nin Ortadoğu’da yaşanan kaostan ülkeyi korumak, Türkiye’yi ipe dizilmiş Arap çemberinin ve doğudan gelecek olan İran istilasının şerrinden korumak iç güdüsüyle ve kızılelmacı derin aklın da teşvikiyle başlattığı; kendisinin ve partisinin siyasi istikbali açısından onayladığı isimsiz SÜRECİN üzerinden dört aya yakın bir zaman geçti.

Bahçeli, siyaset geçmişi boyunca belki de ilk defa ‘BARIŞ’ kelimesini optimist tarzda ağzına aldı; ki Bahçeli’ye göre ‘Barış’ arkaik zamanlardan kalma Roma mitolojisinde Latince telaffuz edilen ‘Pax’ kelimesinden öte bir şey olmasa gerek. Belki de Ortadoğu da çok da merak salınacak bir şey olmadığından zahmet edip kafa yormamıştır.

İnsan bilmediğinin yaşamadığının divanesi olur, onu aramaya başladığında. Bundan olacak ki Bahçeli, biran önce Türk pragmatizmi üzerinden binaetmeye çalıştığı süreci, tamamlayarak muradına ermek istiyor. Erdoğan’ı da geride bırakarak zaferini ilan edip TARİHE geçmek istiyor. Yani siyaset tarihinde asla başbakan, cumhurbaşkanı olmadan partisi de dahil (Koalisyon hükümetini saymazsak) Türklerin Führeri olmak istiyor.  Ve bu yüzden ‘Pax Turcica’nı (Türk barışı) aceleyle hayata geçirmek istiyor.

Amma velakin Bahçeli’nin unuttuğu bir şey var barış, savaş kadar kolay bir şey değil. Türkiye’de 40 yılı aşan çatışmalı bir ortam var ve yaşananlardan kaynaklı her iki tarafta da korkunç acılar var. Bunu her iki taraf acısından da kırmadan dökmeden bir hinlik gütmeden 40 yılın ardından yeniden inşa etmek o kadar kolay olamasa gerek. Barışı her kesime ilmek ilmek örüp anlatmak gerek.

Bahçeli aslında evvelden barış sözcüğüne merak salıp araştırsaydı bundan yola çıkarak dünya barış müzakereleri tarihlerine merak salsaydı bu kadar aceleci yaklaşmayacaktı belki de. İspanya’da ETA, İrlanda’da IRA, Kolombiya’da FARC örgütleriyle barış müzakereleri uzun yıllar süren mücadelelerin ve hükümetlerin attığı yoğunca demokratik ve samimi adımların ardından gerçekleşmiştir.

Bu gün yapılan AKP MKYK toplantısı sonrasında AKP Sözcüsü Ömer Çelik yaptığı basın toplantısında ‘İmralı ziyaret trafiği bitti’ diyerek artık görüşmelerin olmayacağı sinyalini verirken; Bahçeli’nin de bu gün partisinin grup toplantısında Öcalan’ın biran önce örgüte silah bırakması çağrsını yapmasını istemesi , bir telaşın yada bu işi oldu bittiye getirmek isteniyor şeklinde yorumlanıyor. Bahçeli ve Erdoğan’a şunu hatırlatmak da fayda var acele etmeyen her yere yetişir..O yüzden biraz sakin...

Yıllardır tek bir görüşmenin yapılmadığı İmralı Adası’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın iki görüşme yaparak birden adadan barış güvercinlerini uçurmasını beklemek abesle iştigal olur.

‘ÖZGÜRLÜKTEN ve ADALETTEN YOKSUN BİRİ İÇİN BARIŞ,  HİÇ DE ACELESİ OLMAYAN BİR LÜKSTÜR’  der Epiktetos

 

 

Bu yazı 646 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum